Bu hafta sonu Eğirdir’de 17. si düzenlenecek olan Triatlon ve Aguatlon müsabakalarının tüm hazırlıkları tamamlandı. Eğirdir Kaymakamlığı, Eğirdir Belediye Başkanlığı ve Triatlon Federasyonu’nun ortaklaşa organize ettikleri müsabakalar için Eğirdir Belediyesi tüm desteği veriyor.
Eğirdir Belediye Başkanımız Veli GÖK 13-14 Temmuz günlerinde yapılacak müsabakalara tüm halkımızın ilgi göstermesini ve katılarak bu heyecana ortak olmalarını istedi.
17.si düzenlenecek Eğirdir Triatlon – Aguatlon müsabakalarının programı şu şekilde belirlendi;
12 TEMMUZ 2019 CUMA
18:00 – Kayıt ve Teknik Toplantı (Vergi Dairesi Üzeri Top. Salonu)
19:00 Makarna Partisi (Canada)
13 TEMMUZ 2019 CUMARTESİ
08 :00 – İlk Start M3 Erkekler ve Yıldızlar (Eğirdir Limanı)
11:20 – M1 – M2 Kız ve Erkekler Startı
14 :00 – Gençler ve Paratriatletler Startı
16:00 – Ödül Töreni
19:00 – Elitler ve Yaş Grupları Kayıt ve Teknik Toplantı
19:45 – Makarna Partisi (Canada)
14 TEMMUZ 2019 PAZAR
09 : 15 – Yaş Grupları Start (Eğirdir Limanı)
13 : 15 Elitler Start (Eğirdir Limanı)
16 : 00 – Ödül Töreni (Eğirdir Limanı)
TARİHÇE
Dünyada Triatlon yarışmalarının tarihçesi 1978 yılında başlar. İlk triatlon yarışı 18 Şubat 1978'de Hawai adalarında, Waikiki plajında yapılmıştır. John Coklins tarafından Waikiki yüzme yarışları, Hawai adası çevresinde yapılan bisiklet yarışı ve Honolu maratonunu birleştirmek fikri ortaya atılmıştır. Bu fikir destek bulmuş ve daha sonra yeni bir spor dalı olarak kabul edilecek ilk triatlon yarışması 15 kişi katılımı ile yapılmıştır. Bu yarışı 12 kişi bitirebilmiş ve kazanan 11.46.58 derecesi ile Gordon Haller olmuştur.
TÜRKİYE’DE TRİATLON
Ülkemizdeki ilk resmi triathlon denemesi, olimpik standartlarda (1,5 km yüzme, 40 km bisiklet ve 10 km koşu) ve resmi hakemlerin nezaretinde, 1988 senesinde, Eskisehir’de, NihatAydıntarafından 2 saat 59 dakika 43 saniye ile başarıyla tamamlanmıştır. Bununla birlikte kendisi de Türkiye’nin ilk triatleti olarak resmi kayıtlara geçmiştir.
Daha sonra Alanya’da sporun turizme katkısını yurtdışında gören bir kısım sporseverin çabaları ile İlk olarak 17 Ekim 1991 tarihinde uluslararası boyutta bir organizasyon düzenlemiş bu organizasyon yerli ve yabancılar tarafından olumlu eleştiriler almasının akabinde geleneksel olarak düzenlenmesine karar verilmiş ve günümüze kadar giderek gelişen bir konuma ulaşmıştır.
Alanya’daki olumlu gelişmenin devlet desteğinde sürmesini sağlamak ve yapılan organizasyonun sadece Alanya Triatlonu ile sınırlı kalmaması için triatlon sporu 1994 yılı sonunda Türkiye Bisiklet Federasyonu'na bağlanmış ve 2001 yılına kadar faaliyetlerini bu federasyon bünyesinde sürdürmüştür.
TÜRKİYE’DE TRİATLON FEDERASYONUNUN KURULMASI
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Merkez Danışma Kurulu'nun almış olduğu karar ile dönemin Spor Bakanı Sayın Fikret Ünlü’nün ve Gençlik Spor Genel Müdürü Sayın Kemal Mutlu’nun olurları ile 19 Aralık 2001 tarihinde Türkiye Triatlon Federasyonu, Bisiklet Federasyonu’ndan ayrılarak kuruldu.
FEDERASYONU KURMA GÖREVİ SAYIN HALİL KILIÇOĞLU’NA VERİLMİŞTİR.
Kuruluşunda sadece 50 Lisanslı sporcusu, 5 spor kulübü olan federasyon, kısa zamanda gelişim göstermiş ve kulüp, lisanslı sporcu ve antrenör sayısı artış göstermiş; ülkemizin Alanya, Erdek, Sapanca, Ahlat, Eğirdir, Köyceğiz, Marmaris, İstanbul, Kütahya Çeşme, Sinop, gibi birçok yerinde organizasyonlar gerçekleştirilmiştir.
Federasyon başkanlık görevini daha sonra 2004 seçimlerinde Sayın Korhan Kılıçoğlu devralmıştır. Bu dönemde duatlon branşı canlandırılmıştır.
2006 yılı TTF Genel Kurulunda Sayın Halil Kılıçoğlu, tekrar başkanlık görevini devralmış ve bu dönemde ulusal müsabakalara ek olarak 4 uluslararası müsabaka gerçekleştirilmiştir.
Ülkemizde 1992 yılından bugüne kadar Alanya, Erdek, Sapanca, Eğirdir, Gelibolu, Kuşadası, İstanbul, Antalya, Elazığ bölgelerinde uluslararası yarışmalar organize edilmiştir. Bu yarışmalar Üniversitelerarası Dünya Şampiyonası, Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası, Avrupa Kupası, Balkan Şampiyonası seviyelerinde gerçekleşmiştir.
Türk triatlonu halen Türkiye Triatlon Federasyon Başkanı Bayram Yalçınkaya yönetiminde, özgün ve somut projelerin yarattığı heyecan ve sinerji ile büyük başarılara ve Olimpiyat hedefine doğru ilerlemektedir.
TRİATLON NEDİR, NASIL YAPILIR
Triatlon aslında kişisel bir spordur. Sporcunun erişebildiği gücü zorlayan insanüstü bir çaba gerektiren, değişik yaş gruplarının yapabileceği bir branştır.
Olimpik tarzda rekor denemelerinin yapılmadığı hava ve zemin koşullarına göre derecelerinin değişebildiği bir spor olması insanların bu spora ilgisini arttırıyor.
Triatlon Sporu, kuvvet, dayanıklılık ve dayanıklılık becerilerinin çok iyi olmasını gerektirdiğinden ve çevresel koşullardan (rüzgar, yağmur, dalga vb.) kolayca etkilenebildiğinden dolayı elde edilen derecelerde rekor kırma gibi bir süre kavramı bulunmamaktadır. Ancak en iyi derece diye adlandırabileceğimiz ve bir önceki sene aynı yerde ve aynı parkurda yapılan yarışma ve yarışmaların tekrarında alınan derecelerin kıyaslanması sonucu tutulan zaman toplamı vardır.
Triatlon sporu bir felsefik spordur. Azimle çalışan gereklerini yerine getiren herkes bir diğerini geçer mutlak birincilik ikincilik üçüncülük çok uzun süreli yoktur. Ama sağlam istikrarlı triatlet vardır. Hemen hemen mevcut tüm yarışmalara başarıyla katılan ve bitiren bir önceki derecesinden 1 saniye ve dakika önce bitiren minimum 10 yıl maksimum 20-25 yıl Triatlon sporuna gönül veren kişi gerçek triatlet gerçek şampiyondur.
Özetle, Triatlon ufak ufak çakıl taşlarını sabırla bir araya getirmek sonunda yıllara yayılan, yıkılmayan, devrilmeyen bir piramit yapmaktır. Bugüne kadar olimpiyatların açılışı geleneksel olarak binicilik ile başlar binicilikle son bulurdu. Ancak artık dünya yeni sporlar ve yeni heyecanlar peşinde olduğu için Uluslararası Olimpiyat Komitesi de hareketli sporlarla oyunları başlatma karar almış ve bildiğimiz gibi Sydney Olimpiyatlarını Tiratlonla başlatmıştır.
Triatlon, ilk olarak 2000 Sydney Olimpiyat Oyunlarına Olimpiyat Komitesince bağımsız olarak alındı. Triatlon yarışlarında organize edildiği yörenin (yerin) coğrafi ve iklim koşullarına göre değişiklik yapılabilir. Örneğin yüzmenin mümkün olmadığı yerlerde, yüzme yerine başka bir spor disiplini konulabilir. Ancak ilk defa 2002 Sydney Olimpiyat Oyunlarında, Olimpik spor olarak kabul edilen Triatlon’ un Olimpiyatlarda kabul gördüğü şekli yüzme, bisiklet ve koşu disiplinlerinden oluşmaktadır. 1977 Yılında Jhon Collins adlı şahıs, Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetlerinde Subay olarak görev yapmaktadır. O tarihlerde Hawaii Adaları’nın en büyüğü olan Honolulu’da üç farklı ve bir o kadar da birbirinden zor yarışmalar organize edilmektedir. Honolulu Plajı boyunca yapılan 3800 metrelik yüzme maratonu, ada etrafında düzenlenen 180 km.’lik bisiklet yarışı ve 42 km. 195 m.’lik koşu maratonu.
Jhon Collins arkadaşları ile bu üç farklı yarışma hakkında kritik yaparken aklına birden bu yarışmaların beraber bir organizasyonda yapılabileceği fikri gelir ve bunu büyük bir cesaretle arkadaşlarına söyler. Bu fikri söylemek bir cesaret işidir çünkü bu yarışmaların birini bile bitiremeyen onlarca sporcu varken, üç sporun da ard arda yapılması olanaksız gibi görülmektedir. Bu sebeple arkadaşları ona “deli” derler. Ne var ki arkadaşları arasında onun gibi macera ruhlu (deli) insanlar vardır! Böylelikle adına IRONMAN ( Demiradam ) dedikleri yarışmanın ilk startı 15 sporcuyla verilmiş olur. Yarışmayı izleyen herkes yarışmayı kimin kazanacağından çok bu zor sporu bitiren olup olmayacağını merak etmektedir. Sonunda 11 saat 46 dakika ile finiş çizgisine ilk sporcu ve ilk Ironman Şampiyonu olarak tarihe geçen Gordon HALLER gelir. Yarışma bittiğinde sanılanın aksine 15 sporcudan 12’si finiş çizgisine ulaşır. Organizasyon, kazasız belasız olarak başarıyla tamamlanmıştır. Bir dahaki sene tekrar düzenlenen Triatlon, katılımcıların ve izleyenlerin artan ilgisi sebebiyle televizyon kanallarının ve sponsor şirketlerinin de dikkatini çeker. Böylece tüm dünyada milyonlarca lisanslı sporcusu olan dev bir sektöre dönüşmüştür.
Bugün Avrupa Kıtası’nda, Futboldan sonra en fazla lisanslı sporcuya sahip olan spor Triatlon’dur. Bireysel bir spor olduğu göze alınırsa bu rakamın ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir.
Yıllar geçtikçe, katılımın artmasını sağlamak ve organizasyonları kolaylaştırmak amacıyla IRONMAN mesafeleri daha makul seviyelere indirilmiştir. Uluslararası Federasyonun kurulmasıyla birlikte de Ironman adı “üçlü spor” anlamına gelen TRİATLON olarak değiştirilmiştir. Ancak ilk yapılan mesafelerdeki organizasyonlar, yine IRONMAN olarak adlandırılmaktadır.
Triatlon, olimpiyatlarda ilk defa 2000 SYDNEY Olimpiyat Oyunlarının “açılış sporu” olarak yer almıştır. Böylelikle milyonlarca seveni olan Triatlon hak ettiği değeri kısa sürede almıştır.
Türkiye’de Triatlon’un yapıldığı başlıca yerler, Alanya, Erdek, Çeşme, Sapanca’dır. Ayrıca her sene Federasyon bünyesinde Kızkalesi, Marmaris, Eğirdir, Çamyuva, Urla ve İstanbul’da yarışmalar düzenlenmektedir. İstanbul’da ENKA Spor kulübünün ve İzmir’de Ege Üniversitesi ve Türkiye Denizcilik İşletmelerinin düzenledikleri yarışmalar da unutulmamalıdır. 2001 Haziran’ına kadar Bisiklet Federasyonuna bağlı bulunan triatlon, bu tarihte ayrı bir federasyon olarak faaliyete başlamıştır.
TRİATLONUN GENEL KURALLARI
Triatlon üç farklı spor branşının, zaman ayırımı olmaksızın ard arda yapılması ile oluşan yeni bir spor branşıdır. Fiziksel özellikleri sebebi ile kendisine en yakın branş olarak gösterilen Atletizm’den bir hayli farklıdır. Çünkü Atletizm gibi sporun atalarından sayılan Yüzme gibi bir ana branşı ve teknik bir malzemenin kullanılmasını gerektiren bisiklet branşını da içermektedir. Ayrıca Atletizmin branşları olan Dekathlon, Pentathlon ve Hepathlon sporlarında puanlama, Triatlon’da ise süreye karşı yarışma esastır. Bir diğer fark da Triatlon’nun bu sporların aksine çıkıştan bitime kadar süren bir spor olmasıdır.
Triatlon’un Olimpiyat Oyunlarında kabul gördüğü branşlar sırasıyla, Yüzme-Bisiklet-Koşudur. Bunun yanında, Triatlon organize edildiği yerin özelliklerine uygun olarak değişiklikler gösterebilir. Örneğin Raft Sporu’nun yapılmasına müsait bir bölgede Yüzmenin yerine Rafting koyulabilir. Ya da kış sporlarının yapılmasına olanak veren bir yerde Yol bisikleti yerine, Mukavemet kayağı koyulabilir.