Isparta, Eğirdir ilçesinde, Çarşı içerisinde olan Dündar Bey
Medresesi, Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, 1237
yılında han olarak yapılmış, 1301 yılında da Hamidoğlu Dündar Bey
tarafından medreseye çevrilmiştir. Giriş kapısı üzerindeki kitabesinde
de yapılışı ve hana çevrildiği yazılıdır.
Dündar Bey Medresesi
Selçuklu hanlarına benzememekte ve daha çok iki katlı Selçuklu medrese
plan şemasının özelliklerini taşımaktadır.
Medresenin beyaz
mermerden yapılmış anıtsal bir giriş kapısı vardır. Kapı akantus
dalları, volütlu köşe sütuncukları, geometrik motifleri ve zengin
süslemesi ile Selçuklu taş oymacılığın en güzel örneklerinden birini
ortaya koymaktadır. Bunları celi sülüs Selçuklu yazısı ile kapının
üstünü ve yanlarını çevreleyen bir kitabe tamamlamaktadır. Selçuklu
Mimarisinde bu kadar uzun ve dekoratif bir kitabenin bordür olarak
kullanıldığı başka bir yapıda rastlanmamıştır. Ayrıca mimari elemanla
üzerinde kısmen tahrip olmuş kuş kabartmaları, bitkisel motifler de
dikkati çekmektedir. Sütun başlıkları üzerindeki nar dalları, çeşitli
yapraklar daha önceki dönemlerden kalmıştır.
Medrese ile ilgili
olarak bazı iddialar ortaya atılmıştır. II. Gıyasedddin Keyhüsrev
tarafından burada yapılan büyük hanın ana kapısı korunmuş, diğer
kısımları değiştirilerek Dündar Bey tarafından medreseye çevrilmiştir.
Bir diğer iddiaya göre de, Eğirdir’in 3 km. ilersindeki bir Selçuklu
hanının kaplama taşları sökülmüş buraya taşınmış ve oradan getirilen
taşlarla bu medrese yapılmıştır. Kitabedeki ifadeden de Gıyaseddin
Keyhüsrev’in burada yaptığı hanın Dündar Bey tarafından medreseye
dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır. Ne var ki, bunların hangisinin doğru
olduğunu ortaya koyacak bir belgeye rastlanmamıştır.
XIV.
yüzyılda Adap gezgini İbni Batuta 1330 yılında Eğirdir’e gelmiş ve bu
medresede kalmıştır. Medrese bir süre hapishane olarak kullanılmış,
onarım sırasında üst katı ihmal edilmiş ve medrese kötü onarım sonucu
tek katlı olarak günümüze gelmiştir.
Medrese kuzey-güney yönünde
dikdörtgen planlı, açık avluludur. Medresenin doğu cephesi sur duvarı
olup batı cephesi de sağır tutulmuştur. İlk yapılışında iki katlı olan
medresenin otuz odası bulunuyordu. Bugün medrese on bir odalıdır;
bunlardan altısı avlunun sağında, beşi de solundadır.Yapımında moloz
taş, kesme taş, devşirme malzeme birlikte kullanılmıştır. Ayrıca yoğun
biçimde beyaz kireç harca yer verilmiştir.